Sanatçının Prekerliği / Precarity of the Artist

Olga Kisseleva

Sanatçının Prekerliği

Olga Kisseleva’nın ‘Sanatçının Prekerliği’ sergisindeki videolarda; sanatçı olup, bugünkü sanat dünyasında yer bulamayan ve bu nedenle başka bir geçici iş yerinde çalışırken aynı zamanda sanatçı olmaya devam eden bir dizi genç sanatçıyı bize gösteriyor. İkili hayatın içinde yaşanan hayata eğiliyor ve bakıyor.

Michel Foucault’nun biyo-politika olarak adlandırdığı neo-liberal toplumsal vaziyette var olan yaşam tarzı olarak, günümüz gündelik yaşamı içine yerleşmiş olan prekerlik kavramının üzerinde duruyor. Öncelikle ‘geçici’ veya ‘öğrenci işleri’ olarak adlandırılan işlerde çalışılan koşulların bugün artık normal yaşamın parçası olduğunu ifade ediyor. Günümüzde çalışanların hayatları boyunca karşı karşıya kalmaya başladıkları bu durumun sanat için de geçerli olduğunu vurguluyor.

Olga Kisseleva’nın bize gösterdiği eğreti (preker) yaşamın içindeki sanatçı-öğrenci örneklerini takip ettiğimizde, sanatçıların her şekilde ve her durum içinde, sanatçı olarak düşünebilmeyi başardıkları zaman; nasıl sanat yapmaya devam ederek, başka bir ortamda da sanat yapmayı başardıklarını gösteriyor. Sanatın sadece mesleki bir şey değil; bir düşünme biçimi ve yaşam tarzı olduğunun altını çiziyor. Bu anlamda, bir yandan ironik olarak bu durumu bize gösterirken diğer yandan da tamamen olumlu bir bakışı bize sunuyor. Durumu olumlamıyor, ancak içindeki enerjik gücün potansiyellerini olumlayarak gösteriyor. En bedbaht ve umutsuz durumun bile büyük bir düşünsel ve sanatsal kudrete sahip olabileceğini neşe ile hatırlatarak optimizmin büyük bir örneğinin gücünü ortaya koyuyor; bizi bu alanda düşünmeye itiyor, yeni bakış içine girmemize imkan veriyor.

Broşür ön yüz için tıklayınız

Broşür arka yüz için tıklayınız